Karşılarındakini aptal yerine koymasınlar
ÖZEL HABER-RÖPORTAJI SESLİ DİNLEYEBİLİRSİNİZ-
27032018
Malatya Ticaret ve Sanayi Odası'nda sancılı bir seçim süreci yaşanıyor. Korkunç iddialar arka arkaya geliyor. Durum böyle olunca Malatya ekonomisinin önemli ayaklarından birinin daha görüşünü alma ihtiyacı hissederek MÜSİAD Malatya Şube Başkanı Hüseyin Kalan'ı ziyaret ettik.
RÖPORTAJ: MURAT ÇETİN
Malum olduğu üzere 1 Nisan'da Malatya Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO)'nın seçimleri var. Bu seçim sonucunda Malatya ekonomisinin en büyük kuruluşu 4 yıllığına iki isimden birinin elinde olacak. Ya mevcut başkan Hasan Hüseyin Erkoç yeniden seçilecek ya da karşısına çıkan Oğuzhan Ata Sadıkoğlu, MTSO'yu yönetecek kadroyu oluşturacak. Sancılı bir seçim süreci yaşanırken, toplumun çeşitli kesimlerinden hayli ilginç ve korkunç iddialar da peşi sıra geliyor. Durum böyle olunca Malatya ekonomisinin önemli ayaklarından birinin daha görüşünü alma ihtiyacı hissederek MÜSİAD Malatya Şube Başkanı Hüseyin Kalan'dan randevu talep ettik. Talebimize olumlu cevap veren Hüseyin Kalan'ı makamında ziyaret ettik. Bizi hayli sıcak ve samimi bir şekilde karşılayan MÜSİAD Şube Başkanı Kalan ile eskiye dayanan bir ahbaplığımızın olması, röportajımıza daha rahat bir şekilde hazırlanmamızı sağlamıştı.
HER GELEN ÇITAYI YÜKSELTMEK ZORUNDA
Malatya Time'ın gündem oluşturacak röportajlarından birine daha imza atacak olmanın verdiği heyecanla ilk sorumuzu da yönelttik Hüseyin Kalan'a. “Sayın Başkan, malum olduğu üzere MTSO'nun seçimleri 1 Nisan'da yapılacak. Mevcut iki aday var. Daha önce aday olduğunu açıklayan ancak bazı iddiaları dillendirerek yarıştan çekildiğini açıklayan Namık Şahin de vardı. Şu anda MTSO'daki seçim yarışı ne aşamada. Neler yapılıyor? Nelerin yapıldığına şahitlik ediyorsunuz? Namık Şahin'in yarıştan çekilmesiyle ilgili kamuoyuna söylemek istedikleriniz var mı?” şeklindeki bir dizi sorumuza Hüseyin Kalan, “Malatya kamuoyunun ve esnafın beklediği bazı değişimler var. Var olanın üzerine ne konulacak? Ya da gelenlerin hedefinde ne var? Bunları konuşmak gerekiyor. Düşündüğümüzde bir şekil çıkacak ortaya bunun üzerinde insana dair, sermayaye dair, ekonomiye dair ve aslında var olanı değiştirmeye dair bir irade var mı yok mu ona bakmak lazım. Yani yıktığınızda daha iyisini yapamayacaksanız, kendinize ustalık olarak güvenmiyorsanız, niye yıkıyorsunuz? Bir ekip çıkıyor ve diyor ki biz var olandan şikayetciyiz, bu yapı artık bizi taşımıyor. Bizi taşımadığı için genişletilmesi lazım veya tamamen yıkılıp değiştirilmesi lazım. Bunu şunun için söylüyorum, Ticaret Sanayi Odası yıllardır artık kalıplaşmış, eskimiş, ikili ilişkileri geçemeyen, talepleri kabul edemeyen, söylediğinizde de anlamayan bir şekile dönüştü. Bizim karşımızda biz hiç kimseyi istemeyiz yapısı yanlış bir yapılanmadır. Bize uymayan dalalet içindedir bakış açısı da sorgunlaması gereken bir açıdır. Dolayısıyla Ticaret Sanayi Odası yönetimi hakkında konuştuğumuzda diyoruz ki 4 seneden fazla kimsenin orada durmaması lazım. Her gelen muhakkak çıtayı yükseltecek bir gayret içerisinde olmalı. Gelmeden önce muhakkak hedeflerini Ticaret Sanayi Odası için belirlemek ve belirtmek zorunda. Muhakkak o hedefleri içerisine şehre katacakalarını, bütün şehrin esnafları, sanayicisi, tüccarı bilmek zorunda. Dolayısıyla gelen yöneticinin koltukda gözü olmamalı, yapacağı hizmetlere odaklanmalıdır. Ömür dediğimiz kısa birşeydir ve ömürde tecrübe kolay kazanılmaz. Lakin Malatya'da tecrübesi olanın bir değeri olmadığı gibi hizmet vermek isteyenlerinde bir değeri yoktur. Gözde görülür elle tutulur tek bir şey var kirlenmişlik. Ahbap – çavuş ilişkileri var. Menfaat için bazı yapılan şeyler acı şekilde kulağımıza gelmekte. Onun için herkes kendine düşen payı buradan çıkarmalıdır. Kimse kimsenin çantacısı olmamalıdır. Biz buna modern kölelik diyoruz. Malatya'da onlar efendi değil biz de köle değiliz. Bizimde haklarımız ve taleplerimiz var. Bir organize sanayi projesi var. 250 kişi başvuruyor. Diğer 1000 kusürlü kesime yerimiz yok başka yere gidin demek kadar acı bir şey yok. Benim görüşüm kayısı arazileri dâhil tüm arazileri verimli kullanarak yan yana yapılar oluşturulabilir. Bu şekilde 250 değil 500 kişiye yer verilip diğer 500 kişiye de yeni bir organize sanayi sözü verilip sürekliliği ve kalkınmayı sağlamak adına insanlarımızı Malatya'ya yatırım yapmaya teşvik edebiliriz. Ben böyle bir zihniyet istiyorum ve destekliyorum.” ifadeleriyle cevap verdi.
ŞAHİN, ERKOÇ'UN İKİ KATI PUAN ALDI
Hüseyin Kalan'ın bu sözlerinin hemen ardından diğer sorumuza geçtik. “Sayın Kalan, hatırladığımız kadarıyla 8 tane dernekle beraber ortak bir açıklama yapmıştınız. MTSO adaylarını davet etmiştiniz. Bu davete iki aday Hasan Hüseyin Erkoç ve Namık Şahin katılmıştı. Sonuç olarak 8 tane dernek, Namık Şahin'i destekleme kararı almıştı. Bu konu hakkında ne gibi açıklamada bulunacaksınız?” şeklindeki sorumuzu bitirir bitirmez Hüseyin Kalan cevap vermeye başladı, “Olaya daha detaylı değinmek istiyorum. Adaylarımıza, üniversitemizdeki bir hocamızdan değerlendirme aşaması için 20 tane soru hazırlattık. Biz bu soruları konuşmalarımız esnasında adaylarımıza yönelttik. Sorduğumuz sorular ile adaylarımızı 100 üzerinden bir puanlamaya tabi tuttuk. Akabinde Namık Şahin ve Hasan Hüseyin Erkoç'un puanlarına baktık. Herkes etki altında kalmadan puanları gördü. Namık Şahin'in, Hasan Hüseyin Erkoç'tan iki kat daha fazla puan aldığını tespit ettik. Sonuca göre de Namık Şahin'i destekleme kararımızı açıkladık.” şeklinde konuştu.
ŞAHİN, KENDİSİ İÇİN HAYIRLI BİR KARAR VERDİ
Hüseyin Kalan'ın sözlerine “Nihayetinde Namık Şahin burada birinci çıktığı halde yarıştan geri çekildi.” şeklinde bir ilavemiz oldu. Devamında da “Şahin, yarıştan çekilirken çeşitli beyanları oldu. Şahin'in yarıştan çekilmesiyle ilgili ne söylemek istersiniz?” diyerek sorumuzu yönelttiğimiz Hüseyin Kalan, “Namık Şahin'in yarıştan çekilmesi kendisinin hayrına oldu. Fakat Malatya'nın hayrına olmadı. Namık Bey hangi doğru lafı söylerse hangi doğru projeyi açıklarsa ve hangi doğru işi yapacağını kamoyu ile paylaşsa bile muhakkak iftaraya kurban gitti. Akabinde de Namık Şahin'i dedikodularla bir hayli yıprattılar. Hatta ben Namık beye “Sabahleyin siz gittiğinizde dükkânınızın önünde alçak bir insan kitlesi görürseniz şaşırmayın. Herşeyi yapacak her türlü iftarayı atacaklardır” dedim. Bütün hesaplarını yaşayabileceği olumsuzlara karşı hazırlıklı olacak şekilde yapması gerektiğini de dile getirdim. Namık Şahin edebiyle şahsiyetini koruyarak namusuyla çekildi. Namık Şahin beyfendiliğiyle bunlarla uğraşması zor işti. O da “Bunlarla uğraşılmaz” diyerek hayırlı bir karar verdi.” ifadelerini kullandı.
ASIL OYNADIKLARI LİSTE OYUNU BUDUR
“Listelerle oynandığını siz de söylüyorsunuz. Namık Şahin de söylüyor. Geçenlerde Hasan Hüseyin Erkoç'la gerçekleştirdiğimiz röportajda kendisi listelerle oynamanın mümkün olmadığını belirtti. Bu konuyla ilgili sözlerinizi de almak isteriz” şeklindeki sözlerimize Hüseyin Kalan, “Şimdi isimleri zikretmeden bişeyleri söylemekte fayda var. Listelerle oynamayı nasıl yapıyorlar nasıl yapmıyorlar. Nace kodu dediğimiz bir kod var. Bunu maliyeye bildiyorsunuz. Yaptığınız iş belli. Her şirketin birkaç ünvanı var ve her şirket birkaç alanda faaliyet göstermekte. Lakin bunu tek şirket adı altında topluyor. Bu çerçeveden baktığımızda bu şirketlerin adı altında birkaç unvan bulunmasına rağmen bazen yaptığı tek bir iş olabiliyor. Fakat bu tek işi bilmelerine rağmen tutup başka bir sektöre atarak bu şekilde oynamak dediğimiz işi yapıyorlar. Hakkaniyetten yana olsalar, iş yeri sahibini ararlar ve hangi işi yaptıklarını, hangi grupta olduklarını sorup öğrenirler. Çünkü kimse bir anda 3 alanda çalışamaz. Asıl oynadıkları liste oyunu budur.” sözleriyle cevap verdi.
KARŞILARINDAKİLERİ APTAL YERİNE KOYMASINLAR
Hüseyin Kalan'a sonraki sorumuz kısa ve netti. “Listelerle oynamak ne demektir?” şeklindeki sorumuza Hüseyin Kalan şu şekilde cevap verdi: Listelerle oynamak demek kendilerinin kazanacağı şekilde grupları ayarlamaktır. Kazanamayacakları gruba da yüzlerce firmayı yığmalarıdır. Bunu da çok iyi biliyorlar. Oradaki yönetim bunları çok iyi biliyorlar. Mecliste 30 grup var ve 600 kişiye yakın firmayı bir gruba yüklemişler. Bu grupta da 3-5 kişilik bir temsiliyet vermişler. Geri kalan gruplarda 30 firmayı garantileyip sözleyip durumlarını kurtarmaya çalışıyorlar. Bunun adı terbiyesizliktir, ihanettir. Sen bunu biliyorsun da karşındaki bunu bilmiyor mu zannediyorsun? Kendilerini akıllı, karşılarındakini aptal konumuna koyuyorlar.”
HİZMETTEN YANA KARAR ALSINLAR
Seçime siyasetin karışıp karışmadığıyla ilgili sorumuza Hüseyin Kalan, “Ben şahit olmadım. O yönde bir durumla karşılaşmadım. Bence siyaset, ticarete karışmaz. Ticaretle uğraşanlar kendi kararlarını alsınlar ve arkasında dursunlar. Şahıs önemli değil, Malatya'nın ekonomisi ve iyiliği için hemşerilerimizin hizmetten yana karar almaları gerekiyor. Mutlaka oy kullansınlar.” ifadeleriyle cevap verdi.
MÜSİAD Şube Başkanı Hüseyin Kalan ile yaptığımız kısa ve öz röportaj sonrası Malatya gündeminin en önemli konusu haline gelen seçim süreciyle ilgili fikirlerimiz daha da pekişmişti. Kendisine teşekkür ederek yanından ayrılırken, bir sonraki röportajı kiminle gerçekleştirmemiz gerektiği konusunda da bir karara varmıştık...
İlginizi Çekebilir